Bütün âlem-i İslâm’ın neyyir ü sa‘d-iclali olan Halife-i pür-mecdini tûğ-i firak-i ibtihâc ederek huzme-i şu‘â-ı nur-enisine birlikte dâhil olduğu “Mâh-ı Recebü’l-Ferd”, halk lisan-ı safıyla tarif olunduğu üzere “Üç aylar” dizisinin birinci incisidir. Bu mâh-ı münevver, iki leyle-i mübareke ile ehl-i İslâm’ı mübeşşer kılmıştır ki biri ilk cumasını tevlid eyleyen Leyle-i…
Latin Harfli Makaleler Serisi
Dergi: Mahfil Tarih: 1339 Receb Müellif: Tâhirü’l-Mevlevî İçinde bulunduğumuz mübârek ayın ismi olan Receb esâsen bir nesneden bilmekleyüp korkmak ve utanmak ve bir kimseden heybetlenip yani gözüne pek büyük ve mühîb görünmekle ona taʿzîm ve tebcîl eylemek mânâsınadır. Ve Receb eşhur-i isnâ aşereden şehr-i maʿrûf ismidir ki mânâ-yı mezbûrdan meʾhûzdur.…
Dergi : İslam Medeniyeti Tarih :15 Kasım 1967 Müellif : Ali Himmet Berki Okuyanlar yazı başlığından hemen bundan evvelki Medenî Kanunumuz olan Mecelleye intikal edeceklerdir. Filhakīka biz bu yazıda Mecelle kelimesinin lügat manasından ve her nevi mecmuadan değil, Medenî Kanunla ilga olunan Mecelle-yi Ahkâm-ı ʿAdliyye’den ve bunun kimler tarafından ihzar…
Dergi : İslam Medeniyeti Tarih : 15 Kasım 1967 Müellif : Tahir Büyükkörükçü Tam ve hakiki Müslüman, kâmil insan; sîret ve sûrette, Rasûl-i Kibriyâ Efendimize en üstün manada uyan kimsedir. O; ruhanî âlemi ilim, irfan, ihlas ve Allah sevgisiyle dolu, dış yüzüyle mütevazı, âtıfetli, merhametli, hamleci, vefakâr, sadık ve her hâliyle yüksek ahlâka…
Dergi : İslam Medeniyeti Tarih : 15 Ağustos 1967 Müellif : Tahir Büyükkörükçü İnsan, bütün yaratılmışlar içerisinde müstesnâ bir değer ve üstünlüğe sahiptir. Hangi yönünden baksanız, hakikaten mûciz bir varlık olduğu görülür. Şekil ve sûretiyle mahlûkātın en güzel olmak vasfına sahip olduğu gibi, ruh ve mânâsıyla da derin ve engindir.…
Müellif: Ali Himmet Berki Dergi: Diyanet, Cilt XI, Sayı 1 Tarih: Ocak-Şubat 1972 Cemiyet; ailelerden, aile; karı koca, çocuklar ve daha geniş mânâda, amuca, hala, teyze, dayı ilh. gibi hısım ve akrabadan teşekkül eder. Âile, milletin temeli olduğuna göre,[1] âilelerin durumu nasıl ise, milletin hali de öyledir. Bunun içindir ki, İslâmiyet, milletin…
Müellif: Ali Himmet Berki Dergi: İslam, Cilt 3, Sayı 34 Tarih: Ağustos 1956 İslamiyet’te yanlış tefsire maruz kalmış bazı mefhumlar vardır. Bunlar kısmen dini felsefeye, kısmen hak ve tekvin akidesine taalluk eder. Bu mefhumlardan biri de tevekkül mefhumudur. Bazı kimseler Müslümanların gerileme sebeplerinden birinin de tevekkül akidesi olduğunu iddia ederler. Bunlar İslam dininin…
Müellif: İstanbul Müftüsü Ömer Nasûhî Bilmen Dergi: İslam’ın Nuru Cilt 1, Sayı 10 Tarih: Cemaziyülevvel 1371 (1 Şubat 1952) Din: Allah Teâlâ Hazertleri tarafından vaz’ olunmuş bir kanûn-ı mübîndir ki, insanları gâyey-i hilkatten haberdar eder. İnsanlara hidayet ve saadet yollarını gösterir, insanları, erbâb-ı ukûlu (akıl sahiplerini) kendi hüsn-i ihtiyarlarıyla bizatihi hayır olan…
Müellif: Ali Himmet Berki Dergi: İslam, Cilt 1, 2.Sayı Tarih: Ağustos 1956 Bundan evvel İslam’ın 4. sayısında intişar eden yazıda genç nesle büyük Türk alimlerini tanıtmayı vadetmiş ve İstanbul’umuzun ilk kadısı kıymetli alim Hıdır Bey’i tanıtmaya çalışmıştım. Bu yazıda Hıdır Bey’in nesli necibi Sinan Paşa’yı tanıtmak istiyorum. Şu ciheti sarahaten söyleyeyim ki,…
Müellif: Ali Himmet Berki Dergi: İslam, 1.Cilt, 4.Sayı Tarih: Temmuz 1956 Beş altı sene evvel bir iş zımnında Mısır’a kadar bir seyahat yapmıştım. Orada bulunduğum bir buçuk ay içinde bazı alim ve üniversite talebesiyle tanıştım. Mısırlı kardeşlerimizin bilhassa yaşlıların Türklere karşı sevgileri olmakla beraber kendilerinde hoş görülmeyecek bir taassup vardır. Türk alimleri…
Müellif: İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Dergi: İslam – Türk Ansiklopedisi Mecmuası, Cilt II, No: 71,72,73 Tarih: 1947 İslam’da Demokrasi – I Müslümanlık nazarında insanlar müsavidirler, hepsi de aynı mahiyettedirler, hepsi de esasen aynı hürriyeti, aynı hukuku haizdirler. Muhtelif ırklara, mesleklere ayrılmaları aralarındaki müsavatı ihlal etmez. Kur’an-ı Kerim’de buyuruluyor ki: «Ey…
Müellif: Ömer Nasuhi Bilmen Dergi: Hilal – Cilt II Sayı 21 Tarih: Kasım 1961 لِيَجْزِيَهُمُ اللّٰهُ اَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَزٖيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهٖؕ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ Allahü Teala hazretleri, kendilerini amellerinin daha güzeli ile mükâfata erdirsin, amellerinin kusurlarını gidersin, kendilerine amellerinin en güzel mükâfatını ihsan buyursun. مَنْ يَشَاءُ…
Müellif: Ömer Nasuhi Bilmen Dergi: Hilal – Cilt II Sayı 21 Tarih: Kasım 1961 لِيَجْزِيَهُمُ اللّٰهُ اَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَزٖيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهٖؕ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ Allahü Teala hazretleri, kendilerini amellerinin daha güzeli ile mükâfata erdirsin, amellerinin kusurlarını gidersin, kendilerine amellerinin en güzel mükâfatını ihsan buyursun. مَنْ يَشَاءُ…
Müellif: Ömer Nasuhi Bilmen Dergi: Hilal – Cilt II Sayı 20 Tarih: Ekim 1961 اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِؕ مَثَلُ نُورِهٖ كَمِشْكٰوةٍ فٖيهَا مِصْبَاحٌؕ اَلْمِصْبَاحُ فٖي زُجَاجَةٍؕ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍۙ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضٖٓيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌؕ نُورٌ عَلٰى نُورٍؕ يَهْدِي…
Müellif: Ömer Nasuhi Bilmen Dergi: Hilal – Cilt II Sayı 20 Tarih: Ekim 1961 اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِؕ مَثَلُ نُورِهٖ كَمِشْكٰوةٍ فٖيهَا مِصْبَاحٌؕ اَلْمِصْبَاحُ فٖي زُجَاجَةٍؕ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍۙ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضٖٓيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌؕ نُورٌ عَلٰى نُورٍؕ…
Müellif: Ömer Nasuhi Bilmen Dergi: Hilal – Cilt II Sayı 19 Tarih: Eylül 1961 اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِؕ مَثَلُ نُورِهٖ كَمِشْكٰوةٍ فٖيهَا مِصْبَاحٌؕ اَلْمِصْبَاحُ فٖي زُجَاجَةٍؕ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍۙ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضٖٓيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌؕ نُورٌ عَلٰى نُورٍؕ يَهْدِي…
Müellif: Ömer Nasuhi Bilmen Dergi: Hilal – Cilt II Sayı 19 Tarih: Eylül 1961 اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِؕ مَثَلُ نُورِهٖ كَمِشْكٰوةٍ فٖيهَا مِصْبَاحٌؕ اَلْمِصْبَاحُ فٖي زُجَاجَةٍؕ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍۙ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضٖٓيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌؕ نُورٌ عَلٰى نُورٍؕ…
Müellif: Hasan Basri Çantay Dergi: Sebilürreşad Tarih: Ekim 1948 – Cilt I – No: 18 Yeryüzündeki insanların yüzde doksan beşi dindardır. Bu, yerli ve yabancı istatistiklerle sabittir. Bundan dolayı insanlar ölümden sonra bu âlemden bambaşka bir ebediyet âlemine kavuşacaklarına inanmışlar, o âlemdeki saadetlerini âhiretin tarlası olan bu dünyada temin…
Müellif: Hasan Basri Çantay Dergi: Sebilürreşad Tarih: Ekim 1948 – Cilt I – No: 18 Yeryüzündeki insanların yüzde doksan beşi dindardır. Bu, yerli ve yabancı istatistiklerle sabittir. Bundan dolayı insanlar ölümden sonra bu âlemden bambaşka bir ebediyet âlemine kavuşacaklarına inanmışlar, o âlemdeki saadetlerini âhiretin tarlası olan bu dünyada temin…
Müellif: Ord. Prof. İsmail Hakkı İzmirli Yayım Yeri: Sebilürreşad, Cilt II, No 30 Tarih: Şubat 1949 Mahlûkatın yoktan yaradılmayıp daha evvelce mevcut olan bir surette meydana gelmesi yani bir asıldan iştikak etmiş olup bilâhare istihale (Metamorphose) etmesi keyfiyetine tekâmül usulü denir. Tekâmül nazariyesi veya istihale usulü, zan olunduğu üzere Darvin — Darwin…