Yazar: İKAN Akli İlimler Merkezi

ÎKÂN Arapça Kadromuz Program Yürütücüsü Doç. Dr. Hamza El-Bekrî Dr. Ali Al-Omarî Program Koordinatörü Yunus Emre Macar Eğitici Doç. Dr. Hamza El-Bekrî Dr. Ali Al-Omarî Dr. Navid Chizari Necdet Hac Ali ÎKÂN Türkçe Kadromuz Program Yürütücüsü Arş. Gör Abdurrahman Beşikci Program Koordinatörü Arş. Gör Muhammed Salih Yıldız Eğitici Arş. Gör Abdurrahman Beşikci Arş. Gör Furkan Demir Sabri Berkay Yükselen Muhammet Maşuk Aktaş Ömer Yalçınkaya Arş. Gör Muhammed İbrahim Aydın Arş. Gör Muhammet Furkan Özkaldı Arş. Gör. Muhammed İzzeddin GEÇER

Read More

Müellif: Bursalı Mehmed Tâhir Dergi: Sırât-ı Müstakîm Tarih: 7 Ramazan 1329 Tasavvuf ve ahlâk ile fünûn-ı mütenevviadan bâhis meşhûr ve matbû “Marifetnâme” ismindeki eser-i kıymetdârın müellif-i şehîri olup Erzurumludur. Sâhib-i tercümenin Erzurum’a nispeti peder-i âlîleri Şeyh Osmân Efendi’nin Hasan Kale’den Erzurum’a nakil ve hicretinden nâşîdir. Ulûm-ı âliyye ve ʿâliyeyi Erzurum fuzalâsından ahz ve tahsîl ettiği gibi zebân-ı Fârisî kavâid ve dakâyıkı da müfti-i belde meşâhîr-i ulemâdan hâzık Mehmed Efendi’den teallüm eyledi. İkmâl-i tahsîlden sonra mahzâ istikmâl-i feyz-i ulûm sâikasıyla ihtiyâr-ı seyâhat ettiği esnâda Siirt kurâsından Tillo’da neşr-i envâr-ı marifet eyleyen kibâr-ı meşâyih-i Kâdiriyye ve Nakşiyye’den ârif billâh Şeyh İsmâil Fakîrullâh’a…

Read More

II. Meşrutiyet (1908) sonrası Osmanlı matbuat hayatı oldukça canlı bir döneme sahne olmuştur. Kabaca Batıcılık, Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük şeklindeki dört ana fikir akımı ve bunların ara tonlarına tekabül eden pek çok düşünce çizgisi, Osmanlı Devleti’nin ufukta “dümeni” nereye çevirmesi gerektiğine dair onlarca dergi çıkarmış, binlerce yazı kaleme almıştır. 21. yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarına yaklaştığımız bu dönemde benzer arayışlar devam etmekte, Türkiye’nin “ne olacağına” ilişkin tartışmalar sürmektedir. İKAN Akli İlimler Programı’nın Türkçe kısmında okutulan ilk kelam kitabı olan, Ömer Nasuhi Bilmen merhumun “Müslümanların sahih itikadını” talebelere öğretmek için yazdığı Muvazzah İlm-i Kelam eserinde, 20. yüzyılın ilk çeyreğindeki bu tartışmaların evrim teorisi (tekâmül…

Read More

Okunacak Kitaplar 1. Kitap 2. Kitap 3. Kitap Mantık Muğni’t-Tullab Tilmîhi Îsâgôcî (Halil Siirdî) Şerhü’ş-Şemsiyye Kelam Muvazzah İlm-i Kelam Müsâyere el-Meâlim fi usûli’d-dîn Sarf-Nahiv Mütemmimetü’l- Acurrûmiyye Katrü’n-Nedâ Şerh-ü İbn Akil ale’l-Elfiyye Arapça Tatbik Talimü’l-Müteallim İrabü’l-Kur’an / Sarfü’l-Kur’an Vaz’ er-Risâletü’l-Vaz‘iyye Metnun fi’l-Vaz‘ (Eğinli) Fıkıh Usulü Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu (1. Cilt) Münazara Şerhu Abdilvehhâb ‘ala’l-Velediyye DİL İLİMLERİ Sarf – Nahiv ÎKÂN Medresesinde öğrencilerin aklî ilimlerde uzmanlaşmaları hedeflenmekle birlikte Arap diline vukufiyetlerinin de ileri seviyelere taşınması amaçlanmaktadır. Çünkü sarf, nahiv ve vaz’ ilmi gibi Arapça’nın yapısını ve inceliklerini inceleyen ilim dalları, Arapça ilim diliyle kaleme alınmış eserleri doğru bir şekilde anlamayı sağlayan…

Read More

ÎKÂN Nedir ve Neyi Hedefler? İstanbul Sultanahmet Vakfı’nda faaliyet gösteren “İslam Düşüncesi Merkezi”nin programı olan ÎKÂN Akli İlimler, 2015 yılından beri ilim talebelerine hizmet vermektedir. Program kendi içerisinde Türkçe ve Arapça olmak üzere iki alt programa ayrılır. Bu programlarda, başta mantık, münazara, vaz’, kelam fıkıh usulü ve felsefe olmak üzere çeşitli alanlara dair farklı dersler yapılmaktadır. Türkçe programımızın eğitim süresi üç yıl olup, eğitim dili de Türkçe’dir. Ayrıca müfredatta yer alan kimi eserler de yine Türkçe’dir. Buna mukabil Arapça programımızın da eğitim süresi üç yıl olup eğitim dili de Arapça’dır. Bu programlarımız çerçevesinde öncelikle öğrencilerimize bir alet ilmi olan mantığın…

Read More

Müellif: Ali Himmet Berki Dergi: Diyanet, Cilt XI, Sayı 1 Tarih: Ocak-Şubat 1972 Cemiyet; ailelerden, aile; karı koca, çocuklar ve daha geniş mânâda, amuca, hala, teyze, dayı ilh. gibi hısım ve akrabadan teşekkül eder. Âile, milletin temeli olduğuna göre,[1] âilelerin durumu nasıl ise, milletin hali de öyledir. Bunun içindir ki, İslâmiyet, milletin temel taşı olan âile nizamını önemle tanzim etmiş ve bu husustaki hak ve vazifeleri bilhassa belirtmiştir. Her şeyden evvel âilede inanç, düşünce, emel ve gâye birliğine büyük ehemmiyet vermiş ve bu itibarla âile efradının hepsinin tek bir dinin esaslarıyla kemal bulmasını, aynı din ve ahlâk prensipleriyle samimîleşmelerini, kardeş olmalarını emr…

Read More

Sebilürreşad Ceride-i İslamiyyesine Şeyh Muhsin-i Fani Ez-Zahiri Hazretlerine İkinci beyanat-ı âliyye-i güzîdeyi okudum, yine kelâm ve kelâmiyata hücum olunuyor, Müslümanları şiddetle alâkadar eden böyle mühim bir mesele hakkında şakk-ı şefeh etmemekliğim muâheze edilmek isteniyor. Fâzıl-ı muhterem, mevzu-ı bahsimiz olan meselenin ehemmiyeti derkârdır. Ancak Yeni İlm-i Kelâm mütâlaa olunmaksızın serd edilen sözleri mahallinde duyulmamış, bilhassa dîbâce ile fasl-ı sânînin 2, 3, 8 bendlerine atf-ı nazar buyurulmasını ricâ etmiş idim. Ne çare ki ricâm karîn-i is’âf olmamış, mücerred Sebilürreşâd’ın bir sahifesini bile doldurmayan îzâh dolayısıyla uzun uzadıya be-icâle kalem olunmuş, Muhassal el-Kelâm ve’l-Hikme’nin her bahsi bile iltifât-ı hakîmânenizden mahrum bırakılmıştır. Müslümanlar için…

Read More

Yazı Başlığı: Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkâşa Olan Mesâil’den Sigorta ve Kumar Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak, Cilt 4, Sayı 100 Tarih: 21 Şubat 1326 Sigorta namıyla maruf olan ve sâha-i cereyânı gittikçe tevessü’ eden (genişleyen) muamelenin sûret-i hâzırası itibariyle adem-i meşruiyetinden, ve ukûd-i meşru’adan birine ircâ’ı çaresinin bulunup bulunamayacağından bahsedecek değiliz. İnsanların medâr-ı maişet ve servetlerinin hasbe’t-tâkati’l-beşeriyye (insanın gücü yettiği kadar) muhafaza-i mevcudiyeti ve ticarette emniyet ve terakkinin husûlü için kabulüne lüzum-i kat’î görünen bu muamelenin yerine kaim olmak üzere ahkâm-ı celîle-yi fıkhîyemizin hudûd-i müdevennesi dahilinde ibr akd-i meşrû’, bir mesele-yi fıkhîye bulunmadığı ve’l-hâsıl ahkâm-ı şer’iyyemizin bu gibi ihtiyâcât-ı…

Read More

Müellif : Yusuf Esad Özgüner Tarih: 3 Cemaziyelevvel 1446 (25 Haziran 2024) Yayım Yeri: İKAN Blog   En Sevgili’ye : Dua II Hamd, Resulünü alemlere rahmet olarak gönderen ve ona salât-u selam getirmeyi rahmetine vesile kılan Allah Teala’ya; Salât ve selam, kendisine salât ve selam getirenlere misliyle mukabelede bulunun Muhammed Mustafa’ya olsun. Muhammed… yerde ve gökte çokça övülen… Abdulmuttalip yeni doğan yetim torununa bu ismi verirken şüphesiz bir mucizeye tanık olduğunu hissediyordu. Torununa verdiği bu adın asırlar sonra dahi anılacağını, dünyanın dört bir tarafındaki insanların O’na salât ve selam getireceğini ise bilmiyordu. Allah Teala, kitab-ı kerîminde kendisinin ve sema ehlinin Efendimiz’e…

Read More

Dergi : Sebilürreşad, Cilt 1, Sayı 532-533  Tarih : 2 Haziran 1339  Müellif : Muhsin-i Fânî ez-Zâhirî Sebilürreşad’ın 528.nüshasında üstad muhterem İzmirli İsmail Hakkı Bey Efendi’nin telif ve tab etmekte oldukları (Yeni İlm-i Kelam) hakkında üstad müşarunileyh ile vuku bulan bir mülakatımızı ihtiva etmekte idi. İsmail Hakkı Bey Efendi beyanatında “İlm-i Kelâm’ın mebânisi ve vesaili ihtiyacı asra göre değişir, hasım başkalaştıkça, muânid değiştikçe ilm-i Kelâmın suret-i müdafaası da başkalaşır. Ancak İlm-i Kelâmın makasıdı asla değişmez, akaid-i asliyye-i İslamiyye tebeddülden masundur.” dedikten sonra yeni bir ilm-i Kelâma ihtiyaç olduğunu îzâh ederek ilm-i Kelâmın dâire-i şümûlüne aldığı felsefenin üç asırdan beri münkariz…

Read More

Yazı Başlığı: Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkâşa Olan Mesâil’den Musikî Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak, Cilt 3, Sayı 63 Tarih: 24 Mayıs 1326 اذا كان رب الدار بالدف مولعا فشيمته اهل الدار كلهم لرقص  Ev sahibi şevklendirirse vurarak defe Ev halkının hepsinin adeti olur raks etmek   Gerek doğrudan doğruya mehâric-i mahsûse-yi fıtriye (ağızdan çıkan sesler) ve gerek alât-ü edevât-ı sınaiye (çalgı çengi aletleriyle) vasıtasıyla icrâ edilen nağamât-ı musikiye (müzik nağmeleri) envâ’ ve suver-i muhtefilesine göre hürmetine, kerâhetine ve hatta cevâzına dair ahkâm ve akvâl-i Şer’iyye mevcut olduğu malum bulunmakla beraber her halde dîn-i İslâmın, musîkîyi sûret-i mutlakada kabul etmekten,…

Read More

Müellif: Ali Himmet Berki Dergi: İslam, Cilt 3, Sayı 34 Tarih: Ağustos 1956 İslamiyet’te yanlış tefsire maruz kalmış bazı mefhumlar vardır. Bunlar kısmen dini felsefeye, kısmen hak ve tekvin akidesine taalluk eder. Bu mefhumlardan biri de tevekkül mefhumudur. Bazı kimseler Müslümanların gerileme sebeplerinden birinin de tevekkül akidesi olduğunu iddia ederler. Bunlar İslam dininin maksadına vakıf olmayan veya bi’l-iltizam zihinlerde şüphe ve tereddüt uyandırmaya çalışan İslamiyet’in muarızlarıdır, Bir defa merak edip de tevekküle ait ayet ve hadisleri tetkik etseler veya bilenlerden öğrenseler, böyle bir iddiada bulunmaktan belki çekineceklerdir. Tevekkülün, âtıl ve batıl oturup Allah’tan rızık ve işlerde muvaffakiyet beklemek demek olmadığı bir gûna, şüphe…

Read More

Dergi: Sebilürreşad Tarih: 30 Ramazan 1341, Sayı 528 Tedkikat ve Telifat-ı İslamiyye Heyet-i İlmiyesi nâmına âzâdan İzmirli İsmail Hakkı Bey Efendi tarafından neşr olunmakta olan Yeni İlm-i Kelâm hakkında müşarünileyh ile mülâkat: İlm-i Kelâm Asra Göre Tebeddül Eder mi? – İlm-i Kelâmın Bugünkü Kavaid-i İlmiyeye Karşı Vaziyeti – Yeni İlm-i Kelâmın Tarz-ı Tahriri İlm-i Kelâm asra göre tebeddül edebilir mi? Ulûm-ı asriyye İlm-i Kelâmda müstamel olan edillenin ahvâlini tadil eder, tevsi eder. İlm-i Kelâmın mebâdisi ve vesâili ihtiyac-ı asra göre değişir. Hasım başkalaştıkça, muânid değiştikçe, İlm-i Kelâmın sûret-i müdâfaası da başkalaşır. Ancak İlm-i Kelâmın makâsıdı asla değişmez. Akâid-i Asliye-i İslâmiye…

Read More

Yazı Başlığı: Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkâşa Olan Mesâil’den: İrs ve Zekât II Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak, Cilt 2, Sayı 51 Tarih: 1 Mart 1326 Gelelim ferîza-i zekatın öyle herkesin her kırkta bir maline müteallik olduğu zannolunmasın. Bunun birçok şerâiti vardır: Evvela bir Müslim kendinin ve iaşesiyle mükellef bulunduğu aile-yü akrabasının nafaka ve melbûsât ve süknâ ihtiyacını tesviye ettikten sonra fazla kalan malının (nâmî) tabir olunan kısmından, o da üzerinden bir sene mürur ettikten sonra i’tâ-yı zekata borçludur. Mesela bin lira kıymetinde irâdı bulunma bir zenginin bu irâdından istifade-yi seneviyesi 60 lira farz olunsa mezkur 60 lira bir…

Read More

Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak Tarih: 9 Ramazan 1326 Şerʿ-i şerîfte emir bi’l-maʿrûf ve nehiy ani’l-münker nâmıyla bir kaziyye-i muʿtenâ bihâ bir vafize-i mukaddes vardır. Maruf ne demek olduğunu bilirsiniz. Bütün iyiliklere şâmil bir kelime! Münker de bilcümle fenalıkları muhît bir tabir! Bu emir bi’l-maʿrûf ve nehiy ani’l-münker vazifesinin büyük bir hissesi hele hisse-i ibtidâiyyesi ulemânın uhdesine müretteptir. Temmuz on birde makbara-i mâziviyete defnettiğimiz devr-i istibdad, münker devri idi. Bu münkeri nehiy ve refʿ için iktizâ eden mesâi-i ibtidâiyyede bulunmak yani kuvve-i icrâiyyeye rehberlik etmek vazifesi arz ettiğim vecihle ulemâya ait iken biz, vaktiyle vazifemizi maatteessüf edâ edemediğimiz halde…

Read More

Yazı Başlığı: Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkâşa Olan Mesâil’den: İrs ve Zekât Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak, Cilt 2 Sayı 50 Tarih: 22 Şubat 1325 İngiltere’de kanûn-i verâset, bütün emvâl ekber evlâdın yed-i tasarruf ve idaresine kalmak suretiyle olarak bu yüzden servetin inkisâma uğramaması İngilizlerin maruf olan servetleriyle sebep olduğundan ve İslam’da kanun-i verasetin bu faydayı temin edemediğinden bahsedenler bulunuyor. Evvela, İngilizlerin bu sayede zengin oldukları menzûrun fîhtir (tartışılır bir meseledir). Eğer bu servet, ekberiyeti haiz evladın servetleri manasına ise teslim olunabilir. Evlad-ı saire ise tâli’in zengin anadan, babadan doğmak mazhariyetine bir de zengin ananın ve babanın büyük evladı olmak…

Read More

Müellif: İstanbul Müftüsü Ömer Nasûhî Bilmen Dergi: İslam’ın Nuru Cilt 1, Sayı 10 Tarih: Cemaziyülevvel 1371 (1 Şubat 1952) Din: Allah Teâlâ Hazertleri tarafından vaz’ olunmuş bir kanûn-ı mübîndir ki, insanları gâyey-i hilkatten haberdar eder. İnsanlara hidayet ve saadet yollarını gösterir, insanları, erbâb-ı ukûlu (akıl sahiplerini) kendi hüsn-i ihtiyarlarıyla bizatihi hayır olan umura (işlere) sevk eder. Bu kanûn-i mübini enbiyâyı ızâm hazarâtı Cânib-i İlâhîden bitarîki’l vahy (vahy yoluyla) telâkkî (alarak) ederek nâsa (insanlara) tebliğ buyurmuşlardır. Binaenaleyh dinin vâzı-ı hakikisi Cenâb-ı Hak olup menşe-i aslisi vahy ve nübüvvettir. Son asırlarda bazı hükemânın (din-i tabii diyânet-i tabiiye) namı ile vaz’ etmek istedikleri bir takım…

Read More

Müellif: Abdurrahman Beşikci Tarih: 12 Rebiülahir 1446 (15 Ekim 2024) Yayım Yeri: İKAN Blog                                                               وَالسَّارِقُ وَالسَّارِقَةُ فَاقْطَعُٓوا اَيْدِيَهُمَا Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O Rab ki insana hayırlı meşguliyetler verdi. Salât ü selâm da Allah Teâlâ’nın emir ve nehiylerini bizlere haber eden Risâletpenâh Efendimiz’e -sallallahu aleyhi vesellem- olsun. Zikri geçen ayet-i kerîme çeşitli veçhelerle ulemanın gündemine gelmiştir. Bunlardan belki de en önemlisi hırsızlık yapan kimsenin hükmünü kendisine uğraş edinen fakîhin meşguliyetidir. Fakîh,…

Read More

Yazı Başlığı: Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkaşa Olan Mesâilden Sa’y-ü Servet Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak, Cilt 2 Sayı 48 Tarih: 8 Şubat 1325 Bazılarımızda eskiden kalma ve son zamanlarda umumiyetle din-i İslam’a isnat olunan bazı yanlış fikirler vardır. Fani dünya için çalışmak ne lazım, ahiretim mamur olsun da üç günlük Dünya’yı nasıl olsa geçiririm. Cenâb-ı Hak rızkımı tekeffül etmiştir. Hazret-i Allah’ın kefâletine emniyet-i tâm değil mi ki tahsîl-i maişet uğrunda bu kadar yorgunluğa lüzum göreyim. Bundan Hazret-i Allah’a tevekkülsüzlük çıkar, derler. Ve bu sözleri bir nev’î sûfilik, dindarlık olmak üzere sarfederler. Halbuki bu gibi fikirler dine, İslamiyet’e leke sürdürüyor, bir…

Read More