Giriş Hamd ü senâ insanlara hayrı emredip selîm akıllarını irşat eden Risâletpenah (s.a.v)’ı bizlere gönderen Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerine (c.c) olsun. Salât ü selâm ise insanların en hayırlısı, Efdalu’l-halâik Efendimiz (s.a.v)’e olsun. Ulema, peygamberlerin varisleridir. Peygamberlerin en önemli vazifesi ise hiç şüphesiz ki insanlara Allah Teâlâ’nın emir ve nehiylerini aktarmak, tebliğ etmektir. O halde ulemanın da en büyük vazifesi -keza hiç şüphe yok ki- Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarını insanlara öğretmek ve ihtiyaçları doğrultusunda yeni meselelerde Allah Teâlâ’nın rızasına isabet ettiği ümidiyle içtihatta bulunmaktır. Ulema her ne kadar peygamber varisi olsa da peygamber değildirler. Peygamberler, ulemanın aksine Allah Teâlâ’nın…
Yazar: İKAN Akli İlimler Merkezi
Müellif: Akşehirli Mustafa Dergi: Beyânülhak Tarih: 14 Şaban 1330 7- Bizim şeriatımız nazarında Cânib-i Celîl-i İlâhî’den inzâl buyurulan kütüb-i mukaddesenin kâffesi hak olup cümlesine iman eylediğimiz gibi Hazret-i Âdem’den bizim peygamberimize gelinceye kadar ne kadar peygamberler gelip geçmiş ise biz onların cümlesinin yeknesak olarak nübüvvetlerine iman ederiz. Ve Hazret-i İsâ el-Mesih Aleyhisselâm hazretlerine de bu meyânda bu suretle iman eylediğimiz gibi Hazret-i İsâ Aleyhisselâm’a inzâl buyurulan İncil-i Şerîf’i de sâir kütüb-i mukaddese gibi Kelâmullâh olmak üzere tasdik ve kabul ederiz. Bununla beraber asıl İsâ Aleyhisselâm’a nâzil olan İncil-i Şerîf’in hükmü Kurʾân-ı Kerîm’in nüzûlüyle nihâyet bulduğu gibi şimdi mevcut olan…
Dergi: Mahfil Tarih: 1339 Receb Müellif: Tâhirü’l-Mevlevî İçinde bulunduğumuz mübârek ayın ismi olan Receb esâsen bir nesneden bilmekleyüp korkmak ve utanmak ve bir kimseden heybetlenip yani gözüne pek büyük ve mühîb görünmekle ona taʿzîm ve tebcîl eylemek mânâsınadır. Ve Receb eşhur-i isnâ aşereden şehr-i maʿrûf ismidir ki mânâ-yı mezbûrdan meʾhûzdur. Zira cahiliyette ona pek tazim ederlerdi. Yine aynı maddeden müştak olan tercîb ise “Receb ayında kurban kesmek” mânâsınadır ki cahiliyette şehr-i mezbûrda esnâmlar için zebh-i karâbîn ederler idi. Keza hakikaten Receb müşrikîn-i Arab’ın mukaddes bir ayı idi. Bilhassa Mudar kabilesi ve ona tebeʿan kabâil-i sâʾireden Receb’de oruç tutanlar bulunduğu gibi…
Dergi : Beyanülhak Tarih : 18 Temmuz 1327 Müellif : Ömer Nasuhi Bilmen Cemiyet-i beşeriyyeyi teşkil eden efradın seviye-i irfanı, derece-i ilm ü kemali mütesavi olamayacağından her ferd kendinden ziyade haiz-i malumat olan zevatın ilm ü fazlından, vaʿz u nasihatinden istifadeye muhtaçtır. İnsanlar birçok ihtiyacata maruz olarak yaradılmışlardır; bunların bir kısmını ihtiyacat-ı maddiyye teşkil etmekte olduğu halde diğer bir kısm-ı mühimmini de ihtiyacat-ı maneviyye ve ruhiyye teşkil eder. İnsanlar ihtiyacat-ı maddiyesinin istîfâsı hususunda her türlü meşâkk u mezahime tahammül ederek her türlü vesait-i meşruaya müracaat etmeye çalışır olduğu gibi ihtiyacat-ı maneviyye ve ruhiyyesini izale edebilmek için de birçok vesail-i ulviyyenin…
Müellif: Akşehirli Mustafa Dergi: Beyânülhak Tarih: 7 Şaban 1330 2- Mevzubahis olan eser-i mezbûrda muârızımızın sözlerinde hakk ve hakikate muvâfık hiçbir delîl veya davâya tesâdüf edemediğimizden muârızımızın iddiâ-yı hakşinâsîliğindeki tekîdât ve teklîfâtına rağmen delîllerinin pek çoğunu bir mahâret-i kâmile ile yazılmış egâlît-i avâm-firîbâne veyahut pesendâne olmak üzere telakkî ederiz. Sırası geldikçe bunlara tamamen işâret edileceğinden şimdilik yalnız bir tenbîh olmak üzere kârilerimizin nazar-ı dikkatlerini celb ile iktifâ ederiz. Muârızlarımızla tam bir mübâhase-i mütekâbile edebilmek ancak mukâbele bi’l-misl yani mugâlata ile mümkün olabilir ise de mevkiʿ-i mahsûsunda hâl-i zarûrete münhasır olan tarîk-i mezkûr ile uzun uzadıya uğraşmak meslek ve maksadımıza…
Medresemiz müderrislerinden Dr. Ali el-Ömerî el-Meslekü’s-Sedid fî Şerh-i Dürûsu’t-Tevhîd isimli yeni bir eser kaleme almıştır. İstifadesi âlî ola!
Yazı Başlığı: Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkâşa Olan Mesâil’den Tesettür-i Nisvân (Hudûd-i Şer’iyye, Rikk) Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak, Cilt 5, Sayı 110 Tarih: 2 Mayıs 1327 Tesâdüf etsem eğer bergüzâr köhnede sana O anda çıldırırım adetâ sevincimden Fakat yüzünde peçen var mı yok mu… Vâ esefâ O fırsatı içme zehirdi… Nihâyet sen Geçip giderken önümden ve ben henüz nâ-şâd Umar dü-çeşmim esen rüzgârdan imdâd [Câmiu’l-Hurûf] Dört beş sene mukaddem bir mecliste bulundum. Hazirûn meyânında Avrupa elsinesine ve adâb-ı muâşeretine hayli vâkıf bir zât da bulunuyor ve acizlerinin bu zât ile mülâkatım ilk defa olarak vâki oluyordu. Söz Japonlar’a intikâl…
Dergi : İslam Medeniyeti Tarih :15 Kasım 1967 Müellif : Ali Himmet Berki Okuyanlar yazı başlığından hemen bundan evvelki Medenî Kanunumuz olan Mecelleye intikal edeceklerdir. Filhakīka biz bu yazıda Mecelle kelimesinin lügat manasından ve her nevi mecmuadan değil, Medenî Kanunla ilga olunan Mecelle-yi Ahkâm-ı ʿAdliyye’den ve bunun kimler tarafından ihzar olunduğundan, üslup ve mündericâtından, ihtiva ettiği hükümlerin vuzûh ve ahenginden bahsedeceğiz. Mecelle, Cumhuriyet’ten sonra ilga edilmiş ve onun yerine İsviçre Medenî Kanunundan terceme olunan Türk Medenî Kanunu geçmiş ise de her hukuk müntesibinin kanunların ne gibi tahavvüllere uğradığını öğrenmeye ihtiyacı vardır. Bilhassa eski ve yeni hükümlerin mukayesesi bakımından çok mühimdir.…
Müellif: Akşehirli Mustafa Dergi: Beyânülhak Tarih: 30 Recep 1330 Cenâb-ı Hakk’a hamd ve senâ ve resûl-i kirâmına salât ve selâm ihdâ eylerim: Hristiyanların sâlûs itikadı hakkında muallim Ohannes Kirkoryan imzalı “Üç mü Bir mi?” nâmıyla intişar eden bir eser manzûrum oldu. Müellifin bu eserinden maksadı güya medeniyetin cümle-i îcâbâtından olmak üzere anâsır-ı muhtelife beyninde uhuvvet ve meveddet tesisi lâzım gelirken ihtilâf-ı edyân meselesi bu maksadı ihlâl etmekte, bu ise Müslümânlar Hristiyanların muradlarını tamamen anlayamadıklarından nâşî bir sû-i tefehhüm neticesi olarak Müslümânlar tarafından sebebiyet verilmekte imiş. Müellif güya Hristiyan dininde ve bâhusûs Protestan mezhebinde öyle şirk veya küfrü mûcib bir hâl…
Medresemiz müderrislerinden Abdurrahman Beşikci’nin Mantık ile Metafizik arasındaki ilişkiyi soruşturduğu “Mantıktan Metafiziğe : İsmail Gelenbevî’de Modalite-Metafizik İlişkisi” kitabı İBER Akademi tarafından neşredildi. Müstefîdi bol ola !
Dergi : İslam Medeniyeti Tarih : 15 Kasım 1967 Müellif : Tahir Büyükkörükçü Tam ve hakiki Müslüman, kâmil insan; sîret ve sûrette, Rasûl-i Kibriyâ Efendimize en üstün manada uyan kimsedir. O; ruhanî âlemi ilim, irfan, ihlas ve Allah sevgisiyle dolu, dış yüzüyle mütevazı, âtıfetli, merhametli, hamleci, vefakâr, sadık ve her hâliyle yüksek ahlâka sahiptir. Sözü hikmet, sükûtu fikret, bakışı ibret olan hâlis mü’minin; muamelesi adalet, muaşereti edeb üzerinedir. Onun vücûdu, muhîtine rahmettir, dense sezadır. Çünkü insanı mertebe-yi kemâle erdiren, Allah Teâlâ Hazretleri nezdinde yüce makamlara yükselten, halk içinde makbûlînden eden edebdir. Edeb: Güzel terbiye, iyi huylarla bezenmekle beraber utanılacak hata ve ayıplardan insanı…
Müellif: Abdurrahman Beşikci Tarih: 16 Cemaziyelahir 1446 (17 Aralık 2024) Yayım Yeri: İKAN Blog Hamd alemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ’ya mahsustur. Salât ü selâm ise onun Habîbi, Müjdecimiz, Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa’ya olsun. İmdi: İbn Hişâm, Şuzûru’z-Zeheb Şerhi’nde, birçok nahiv meselesini ele aldığı gibi harekelerin takdir edilmesi meselesini ele alır. Buna göre kelimeler harekenin takdiri itibarıyla üç kısımda incelenir: i) Üç harekenin de takdir edildiği kelimeler, ii) İki harekenin takdir edildiği kelimeler, iii) Tek harekenin takdir edildiği kelimeler. İbn Hişâm bölümün ilerleyen safhalarında ise mezkûr kısımları detaylandırır. Kısımlardan ilki iki alt başlıktan meydana gelmektedir: i.i) Mütekellim yâ’sına izafet edilen ancak ne müsenna…
Sebilürreşad Cerîde-i İslamiyyesine Şeyh Muhsin-i Fânî ez-Zâhirî Hazretlerine Üstâd-ı muazzez, dîn-i mübîn-i Ahmedî’ye davetin istinâdgâhı hüccet ve burhândır. Hüccet ve burhân bâ-ahkâm-ı dînî kalblere yerleştirmek veya muârızları susturmak kasdıyla ityân olunur. Birinci husûs hikmet ve mevʿiza-i hasene ile, ikinci husûs hüsn-i cidâl ile husûl bulur. Kur’ân-ı mübînin irşâd ettiği hüccet ve burhân delîl-i naklî olduğu gibi delîl-i aklî de olur. Fıtrât-ı asliyye üzre kalanlara kanaat-bahş hitâblar, ibret-âmîz sözler işe yarar. Her asra göre yeni bir kisve iktizâ eden hasımları iskât içün o asra yarayan silâh ile müdâfaa fâ’ide-bahş olur. Kur’ân-ı Kerîm’de Hazret-i İbrâhîm aleyhi’s-salâtü ve’s-selâmın mücâdelesi vardır. Bundan başka mücâdele-i…
Yazı Başlığı: Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkâşa Olan Mesâil’den Sigorta ve Kumar (Ma ba’d) Müellif: Mustafa Sabri Efendi Dergi: Beyanülhak, Cilt 4, Sayı 102 Tarih: 7 Mart 1327 Evet akl-ü hikmet nokta-yı nazarından belki kumarın mezmûmiyetine de itiraz edenler “Ortaya konulan para mukâmîrinin (kumar oynayanların) kendilerine ait değil mi?” diyenler bulunur. Lakin insanların her hareketleri, teşebbüsleri akl-ü hikmete muvafık düşmek mümkün olmadığından bu hususta la-yahtîyâne (hata etmez bir tavırla) bir temyizi haiz olan Kanûn-i Şerîat bunların kendi mallarını yine kendi menfaatleri nâmına her istedikleri surette istimâl etmelerine me’zûniyet vermez. Çünkü kanûn insanların ek müdebbir bir hayırhâhı (en tedbirli bir hayır sahibi)…
Dergi : İslam Medeniyeti Tarih : 15 Ağustos 1967 Müellif : Tahir Büyükkörükçü İnsan, bütün yaratılmışlar içerisinde müstesnâ bir değer ve üstünlüğe sahiptir. Hangi yönünden baksanız, hakikaten mûciz bir varlık olduğu görülür. Şekil ve sûretiyle mahlûkātın en güzel olmak vasfına sahip olduğu gibi, ruh ve mânâsıyla da derin ve engindir. Yaratılışının gayesi, vazife ve mükellefiyeti, Allah tarafından nâil olduğu nimet ve hikmetler bakımından da mevcûdâtın efendisi mevkiinde olup, yer yüzünde Mevlânın Halifesidir. Sayılamayacak kadar esrar ve hikmetlere, zaman zaman akıl üstü mertebe ve niteliklere mazhar bulunan insanın, bu yüce şahsiyet ve ulvi karakteri, onun et, kan, sinir ve kemik külçesinden…
ÎKÂN Arapça Kadromuz Program Yürütücüsü Doç. Dr. Hamza El-Bekrî Dr. Ali Al-Omarî Program Koordinatörü Yunus Emre Macar Eğitici Doç. Dr. Hamza El-Bekrî Dr. Ali Al-Omarî Dr. Navid Chizari Necdet Hac Ali ÎKÂN Türkçe Kadromuz Program Yürütücüsü Arş. Gör Abdurrahman Beşikci Program Koordinatörü Arş. Gör Muhammed Salih Yıldız Eğitici Arş. Gör Abdurrahman Beşikci Arş. Gör Furkan Demir Sabri Berkay Yükselen Muhammet Maşuk Aktaş Ömer Yalçınkaya Arş. Gör Muhammed İbrahim Aydın Arş. Gör Muhammet Furkan Özkaldı Arş. Gör. Muhammed İzzeddin GEÇER
Müellif: Bursalı Mehmed Tâhir Dergi: Sırât-ı Müstakîm Tarih: 7 Ramazan 1329 Tasavvuf ve ahlâk ile fünûn-ı mütenevviadan bâhis meşhûr ve matbû “Marifetnâme” ismindeki eser-i kıymetdârın müellif-i şehîri olup Erzurumludur. Sâhib-i tercümenin Erzurum’a nispeti peder-i âlîleri Şeyh Osmân Efendi’nin Hasan Kale’den Erzurum’a nakil ve hicretinden nâşîdir. Ulûm-ı âliyye ve ʿâliyeyi Erzurum fuzalâsından ahz ve tahsîl ettiği gibi zebân-ı Fârisî kavâid ve dakâyıkı da müfti-i belde meşâhîr-i ulemâdan hâzık Mehmed Efendi’den teallüm eyledi. İkmâl-i tahsîlden sonra mahzâ istikmâl-i feyz-i ulûm sâikasıyla ihtiyâr-ı seyâhat ettiği esnâda Siirt kurâsından Tillo’da neşr-i envâr-ı marifet eyleyen kibâr-ı meşâyih-i Kâdiriyye ve Nakşiyye’den ârif billâh Şeyh İsmâil Fakîrullâh’a…
Hazırlık aşamasında…
II. Meşrutiyet (1908) sonrası Osmanlı matbuat hayatı oldukça canlı bir döneme sahne olmuştur. Kabaca Batıcılık, Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük şeklindeki dört ana fikir akımı ve bunların ara tonlarına tekabül eden pek çok düşünce çizgisi, Osmanlı Devleti’nin ufukta “dümeni” nereye çevirmesi gerektiğine dair onlarca dergi çıkarmış, binlerce yazı kaleme almıştır. 21. yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarına yaklaştığımız bu dönemde benzer arayışlar devam etmekte, Türkiye’nin “ne olacağına” ilişkin tartışmalar sürmektedir. İKAN Akli İlimler Programı’nın Türkçe kısmında okutulan ilk kelam kitabı olan, Ömer Nasuhi Bilmen merhumun “Müslümanların sahih itikadını” talebelere öğretmek için yazdığı Muvazzah İlm-i Kelam eserinde, 20. yüzyılın ilk çeyreğindeki bu tartışmaların evrim teorisi (tekâmül…
Okunacak Kitaplar 1. Kitap 2. Kitap 3. Kitap Mantık Muğni’t-Tullab Tilmîhi Îsâgôcî (Halil Siirdî) Şerhü’ş-Şemsiyye Kelam Muvazzah İlm-i Kelam Müsâyere el-Meâlim fi usûli’d-dîn Sarf-Nahiv Mütemmimetü’l- Acurrûmiyye Katrü’n-Nedâ Şerh-ü İbn Akil ale’l-Elfiyye Arapça Tatbik Talimü’l-Müteallim İrabü’l-Kur’an / Sarfü’l-Kur’an Vaz’ er-Risâletü’l-Vaz‘iyye Metnun fi’l-Vaz‘ (Eğinli) Fıkıh Usulü Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu (1. Cilt) Münazara Şerhu Abdilvehhâb ‘ala’l-Velediyye DİL İLİMLERİ Sarf – Nahiv ÎKÂN Medresesinde öğrencilerin aklî ilimlerde uzmanlaşmaları hedeflenmekle birlikte Arap diline vukufiyetlerinin de ileri seviyelere taşınması amaçlanmaktadır. Çünkü sarf, nahiv ve vaz’ ilmi gibi Arapça’nın yapısını ve inceliklerini inceleyen ilim dalları, Arapça ilim diliyle kaleme alınmış eserleri doğru bir şekilde anlamayı sağlayan…